'Dağılmak'
Hangimiz dağılmıyoruz ki bir kaburga ağrısı içinde, çaresizce..
Bir daha hiç bir şey yoluna girmeyecekmişçesine, eskisi gibi olmayacakmışçasına, toparlanmayacakmışçasına, sıkışıp kalmıyoruz ki.. Çaresizce düşünceler arasında cirit atarken toparlanmaya bile gücümüzün yetmeyeceği o noktaya varıp sessizce bedenimizin gölgesi gibi hareket etmiyoruz ki.. Yokmuşçasına..
'Toparlanmak'
Ve bir gün bir ışık beliriyor tünelin ucunda.. Kaburgaların üstündeki ağırlık kalkıyor.. 'Ben' diyorsun.. 'Ben, kalkıyorum ayağa..!'
Bir diriliş başlıyor, önce göğüs kafesinde, ardından hücrelerine yayılıyor genişleyen nefesin ve işte başlıyor dirilişin..
Enerjin, gülümseyişin, gözlerinin ışıltısı.. Bir bir değişiyor ardarda..
'Zaman'
İşte 'Dağılmak' ile 'Toparlanmak' arasındaki zaman belirliyor seni sen yapan her şeyi.. Kimi aylarca sürdürüyor, kimi tünelin ucundaki ışığa odaklanıp hüsranını içinde hızlıca eritiyor, kimi ömür boyu sırtında gezdiriyor..
Ve evet,
Küskünlerden mi, Yılmayanlardan mı olacağını da
Enerjik mi, Toksik mi olduğunu da
Ve hatta
Başarılı mı, bahaneler ardına sığınan mı olacağını da ikisi arasındaki zaman belirliyor..
'Eğer, Çünkü ve Rağmen üzerine..'
'Eğer' her şey yolunda giderse başarabilirsin,
Başarıyorsun 'Çünkü' rüzgar seninle
Yine de,
Her koşulda,
Ters rüzgarda,
En dipte,
Gecenin en karanlık anında
'Her şeye Rağmen' diyerek kalkarsan ayağa,
İşte o zaman zamanın ipleri geçiyor eline...
Şimdi,
Dağıldın,
'Her şeye rağmen' diyerek al zamanın dizginlerini
Ve toparlan.
Gülümsediğin her ne olursa olsun, sana tepkisiz kalamaz..
Arkada bıraktığımız dağınıklığa, kocaman bir kahkaha..
Gün 'Rağmen'e vardı bizde..
Comments